İstanbul Depremi Acil Eylem Planı

Başlıkta İstanbul yazmış olabilirim ama konu Tekirdağ, Kocaeli, Yalova, Bursa il ve ilçelerini Hatta tüm Türkiye’yi kapsıyor aslında.

Kentsel Çözümler adı altında çeşitli zamanlarda 3 tane yazı yazdım aslında.

Obez Şehirler başlığında bir yazım daha var. Okumadıysanız onu da okumanızı tavsiye ederim.


Bu 5.si ve İstanbul ve etrafına özel olsun.


İstanbul’da kentsel dönüşüm üzerinden binaları yıkıp yeniden yapmak, hatta imarı arttırarak yapmak, sorunu yeni bir sorun üreterek çözmeye çalışmaktır ki bu bir intihardır aslında.
Bu malzeme israfıdır, şehri bir daha öldürmektir, yazıktır.


Obez bir şehri, daha da obez hale getirmektir.

Ne mi yapmalıyız?

Mevcut yerlerde kentsel seyreltmeye gidip, dışarıda yeni kentler kurmalıyız.
Mevcut kentteki yapıları kentsel dönüşüm yasasından faydalandırıp ya yıkmalı, ya güçlendirmeli, yada parselleri birleştirerek, imarı da düşürerek yeni binalar yapmalıyız.

Şimdiden itirazlarınızı duyar gibiyim.

Peki nasıl olacak bu iş?

Yıktığımızın yerine bina yapmazsak, millet nerede oturacak. Arsa , imar ve iskan imkanları ne olacak ?
İstanbul o hale geldi ki insanlar İstanbul’dan kaçıyor zaten, imkanı yakalayan Ege’ye tüymenin peşinde. 🙂

Bu İstanbul’u boşaltmada ayrı bir uluslar arası küresel bir plan aslında, ancak bu başka bir yazının konusu olacak teknik ve detaylı bir konu.

Burada başka detaylara değinmek istiyorum, buyurun beraber düşünelim. İstanbul’un Türk nüfusu 16 milyon , yabancı ise 3 veya 4 milyon civarında.

Konumuza dönersek, İstanbul’un etrafındaki illere bir göz atmak zorundayız. Boş dağlarda sağlam bir sürü topraklarımız var bizim.
Allah Dünya’yı bize bol verdi, biz ise daraltma peşindeyiz.
Ağva , Şile, Kandıra, Bilecik , Balıkesir vb. yada direk Anadolu’ya dönüş imkanı.
Buralarda ciddi bir toprak reformu yaparak, imar oranı çok düşük yeni yaşanabilir doğa ile iç içe kentler oluşturmalıyız. Devletin bu konuda her türlü imkanı var. Yeter ki yetkililer istesin, çözüm çok. Şehir Plancı arkadaşlar konuya detaylı çalışırlarsa gayet güzel çözülür.

İnsanlara imkan versek, İstanbul’u terk edecek çok insan var. Ver 100 m2 arsa payını al sana 500 m2 müstakil arsa Projesi diyelim buna.

Yada Devlet veya belediyeler, Toki, Kiptaş yolu ile çok kolay yeni binalar yapabilirler. Bu daireleri de vatandaşa arsa takası olarak verir.
Yeter ki niyetli olalım.


Peki böylece kentsel seyreltmeyi yaptık mı?

Geriye ne kaldı, kalan yapı stoğunu elden geçirilmesi ve güçlendirilmesi gerekenleri de güçlendirerek bu deprem kabusundan kurtulabiliriz.
Evet zaman alacak biraz ama hiçbir şey yapmamaktan iyidir.

Ahmet Övgün Ercan hocaya göre de zaten İstanbul depremine 25 yıl var. En azından çocuklarımızı kurtaralım.


Bu işi yaparsak, hem deprem kabusundan kurtulacağız, hem de yaşanabilir, hava aldığımız, yeşili bol olan, kaldırımların genişlediği, otopark sorunu olmayan, trafiği aktığı m2 ye düşen insan popülasyonunun azaldığı bir İstanbulumuz ve yeni şehirlerimiz olacak.

Yoksa haberlerde çıkan İstanbul’da binaların zeminleri inceleniyor, yok kurul kurduk, İstanbul’u düzeltiyoruz algısına yeniliriz.

Akıllı, sağlıklı, ferasetle, algıya yenilmeden düşünmek dileği ile.